1) Palaeontology was once limited to digging up fossils and trying to deduce their age with inaccurate methods.
2) However, fossil analysis improved dramatically in the 1960s, with the advent and refinement of two techniques: radiometric dating and stratigraphy.
3) The first radiometric method was also known as carbon-14 dating, and it was usable for specimens younger than 50,000 years.
4) Later, potassium-argon dating revolutionized the field by enabling scientists to detect the radioactive decay of elements found naturally in rocks and soil surrounding much older fossils.
5) Stratigraphy, which is the study of rock layering, actually was developed well before the 1960s, but that was the decade scientists began to better understand how geological conditions, earthen layers, and fossil records all relate.
6) The resulting refinement of biostratigraphy, i.e., the study of the complete life of a stratum of earth, allowed scientists to determine the environment and lifestyle of human ancestors based on fossilized flora and fauna found within the same layer as the hominin fossils.
7) Since the 1960s, DNA testing has come to be used widely.
8) As all living organisms have the same genetic code, scientists can use DNA variations as a molecular clock.
9) After splitting with a common ancestor, each generation develops a constant rate of genetic mutations.
10) The molecular clock allows scientists to calculate how long ago the split occurred based on the number of differences between species.
11) The method is now helping scientists map the routes that humans took out of Africa.
ÇEVİRİ:
1) Paleontoloji bir zamanlar fosilleri kazıp çıkarmak ve doğru olmayan yöntemlerle yaşlarını çıkarım yapmaya çalışmakla sınırlıydı.
2) Fakat 1960’larda iki tekniğin ortaya çıkması ve gelişmesi ile fosil analizi önemli ölçüde iyileşti: radyometrik tarihlendirme ve katman bilgisi.
3) İlk radyometrik metotaynı zamanda karbon-14 tarihlendirmesi olarak biliniyordu ve 50,000 yaşından daha genç örnekler içinkullanılabiliyordu.
4) Daha sonra, potasyum-argon tarihlendirmesi bilim insanlarınınçok daha eski fosilleri çevreleyen kaya ve topraklarda doğal olarak bulunan elementlerin radyoaktif bozunumunu saptamalarını mümkün kılarak bu alanı köktendeğiştirdi.
5) Kaya katmanlarının incelenmesi olan katman bilgisi aslında 1960’lardan çok daha önce geliştirilmişti, fakat bu, bilim adamlarının jeolojik koşulların, toprak katmanlarının ve fosil kayıtlarının hepsinin nasıl ilişkili olduğunu daha iyi anlamaya başladıkları on yıllık süreçti.
6) Sonuçta dünyanın yeryüzü katmanındaki tüm yaşamın incelenmesi olan biostratigrafinin gelişmesi, bilim insanlarının insanımsı fosilleri gibi aynı katmanlarda bulunan fosilleşmiş bitki örtüsü ve hayvan topluluklarına dayalı olarak çevre ve insan atalarının yaşam tarzlarını belirlemelerini mümkün kıldı.
7) 1960’lardan beri DNA testleri yaygın olarak kullanılageldi.
8) Yaşayan bütün organizmalar aynı genetik koda sahip olduğu için bilim insanları DNA varyasyonlarını bir moleküler saat gibi kullanabiliyorlar.
9) Ortak bir atadan ayrıldıktan sonra her nesil sabit oranlı bir mutasyon geliştirir.
10) Moleküler saat, bilim insanlarının türler arasındaki farklara dayalı olarak ayrışmanın ne kadar süre önce olduğunu hesaplamalarınaolanak sağlar.
11) Metot bugün bilim insanlarına insanların Afrika’dan çıkışta izledikleri rotayı çizmelerinde yardımcı oluyor.